Son günlerde artan, akıllı kart uygulamaları ile ortaya çıkan şikayetler konusunda açıklama yapma zorluluğu doğmuştur.
Başladığı günden beri vatandaşların ve özellikle de şoför esnafının büyük şikayetlerine konu olan Halk Kart sistemini göreve gelir gelmez incelemeye aldık. İncelemeler sonunda, sistemin teknik olarak istenen düzeyde olmadığı, ihale dokümanında yer alan bazı hususların da eksik uygulandığı anlaşıldı. Ancak daha önemlisi, ihalenin 2011 yılında İdare Mahkemesi tarafından İhale Kanunu’na aykırılık nedeniyle iptaline karar verildiği ve bu kararın ifası amacıyla yazışmalar yapıldığı ve yükleniciye ait ihale kesin teminat mektubunun da iade edilmiş olduğu ortaya çıktı. Bu durumda, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve sözleşmenin emredici maddeleri uyarınca derhal işin tasfiye edilmesi gerek ve şart olduğu halde, o günkü yönetim tarafından bu tasfiyenin yapılmadığı ve yüklenici şirketin tamamen yetkisiz ve hukuka aykırı olarak işine devam etmiş olduğu tespit edildi. Bu kararın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra üst yargıda işin esas bakımından incelemeye geçilmeden kararı usulden bozmasıyla, teminatın yeniden alınarak işin yürütülmesinin hukuken mümkün olmadığı belirlendi ve işin tasfiyesine geçildi. Karşılıklı anlaşma sağlanamayacağından tahkime gidildi ve halen bu aşamada tahkim devam etmektedir. Kısaca iş tasfiye aşamasındadır. Bahsedildiği gibi bu sistem, kurulduğu günden beri yoğun şikayetler almış ve bu durum zaman zaman basına da yansımıştır. Ayrıca Belediyemize de çok sayıda şikayet başvurusu yapılmıştır. Bu nedenle eskiden olduğu gibi işin bir başka şirkete ihale edilerek, vatandaşın ve taşımacı esnafının bu işletmecilerle muhatap olmasının zorluklarını bir daha yaşamamak ve halkın parasının toplandığı hesapları doğrudan bu işletmecilere bırakmamak için yeni bir sistemin bizzat Belediyemiz tarafından kurulmasına karar verilmiştir. Bu sistem, halen kırmızı otobüsleri, hafif raylı sistemi ve deniz otobüslerini işleten, Belediyemizin şirketi olan Antalya Ulaşım A.Ş. tarafından kurulacaktır. Böylece sistemin sahibi, vatandaşın ve taşımacı esnafının muhatabı Ulaşım A.Ş. olacaktır. En önemlisi halkın ve taşımacının parası devlet güvencesinde olacaktır. Bu nedenle; Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 13.10.2014 tarih ve 532 sayılı kararı ile merkez hariç 14 ilçede, 14.07.2015 tarih ve 671 sayılı kararı ile de; ‘Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu ilçelerinde toplu taşıma ücretlendirme ve araç takip otomasyon sistemi kurma’ işini Antalya Ulaşım A.Ş.’ye vermiştir.
Ayrıca, Tahkim Mahkemesi’ne gidilirken yükleniciye ‘yeni bir sistem kuruluncaya kadar vatandaşların ve taşımacı esnafının mağdur olmaması için sistemi kesintisiz ve aksaksız devam ettirmesi’ için yazı yazılmıştır. Bu aşamada her türlü uyarıya rağmen sistemde büyük aksamalar olduğu, arızalı validatörlerin onarım ve bakımlarının yapılmadığı, birçok kart dolum noktasının kapatıldığı gibi şikayetler alınmış ve her seferinde işletmeci firma tekrar uyarılmıştır. Tüm bunlara rağmen aksaklık ve bunlara ilişkin şikayetler artınca; Ulaşım
Koordinasyon Merkezi (UKOME) de 27.10.2015 tarih ve 2015/10- 606 (2/3) sayılı Kararı ile kurulacak yeni sistem ile ilgili hususları belirleyen bir karar almış ve aynı zamanda Ulaşım A.Ş. tarafından yeni bir sistemin ivedilikle kurulmasını talep eden yazı şirkete gönderilmiştir. Antalya Ulaşım A.Ş., yeni bir sistem kurmak için çalışmalarına mümkün olan en hızlı şekilde devam etmektedir. Bir yandan yasal prosedürler tamamlanmakta bir yandan ise yeni sistemin teknik ayrıntıları üzerinde çalışılmaktadır. Bu hazırlıklarda en öncelikli olarak vatandaşlarımızın ve taşımacı esnafımızın hiç bir şekilde mağdur olmamalarına dikkat edilmektedir. Hem teknolojik açıdan en gelişmiş ve hem de kullanım kolaylığı ve güvenliği en üst seviyede bir sistem çok kısa sürede hayata geçirilecektir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere şikayetler gün geçtikçe artmaktadır. Ancak bu konuda Belediyemizin hiç bir kusur veya sorumluluğu söz konusu değildir. Bir önceki dönemde yapılan ihale dokümanındaki hatalar nedeniyle, tüm yetki ve sorumluluk işletmeci firmaya bırakılmış, üstelik para toplama hesabı da bu firma tarafından kendi adına açılmıştır. Gelen şikayetler nedeniyle firmaya bir çok yazılar yazılmış ve uyarılar yapılmıştır. Bu şikayetlerin muhatabı ve sorumlusu doğrudan işletmeci şirkettir. Tüm bu yaşananlar, zaten teknik ve hukuki açıdan çok eksikleri olan bu sistemin tasfiye edilmesine ilişkin alınan kararın ne kadar isabetli olduğunu ve kamu menfaatinin de bu yönde olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunulur.