Muratpaşa ilçesinde yaşayan öğretmen Betül Saltan ile güvenlik görevlisi Emrah Saltan’ın 6 yaşındaki kızları Elif Nisa Saltan’a geçtiğimiz 17 Temmuz tarihinde evlerinin önündeki kaldırım yakınında dururken bir motosiklet çarptı. Kazada ağır yaralanan küçük kız, ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. 13 gün yoğun bakımda kalan, bunun 5 gününde ise solunum cihazına bağlanan küçük kız, ölüm-kalım savaşı verdi.
Yaşam savaşını kazanan Elif Nisa, sağ ayağı alçılı, sağ arka kulak kemiği kırık ve kafasındaki göçüklerle taburcu oldu. Kızlarının hayata tutunması ile büyük mutluluk yaşayan Saltan ailesi ile kazaya karışan sürücünün yakınları arasında tartışma yaşandı. İddiaya göre, telefon üzerinden yaşanan bu tartışmanın fotoğrafını alan karşı taraf, Emrah Saltan’dan şikayetçi oldu.
4 yıl önce aile arasındaki bir olayda yaşanan tartışmanın mahkemeye taşınması sonucu Saltan’ın, aynı suçu bir daha işlememe cezası şikayetle yeniden gündeme geldi. Karşı tarafın şikayeti sonucu yaşanan benzer durum nedeniyle Saltan’ın silahı, özel güvenlik kimlik kartı, havalimanındaki çalışma izni ve apron kartı iptal edildi. Kızının sağlığına kavuşması için mücadele veren baba, iş akdinin sona erdirilmesi ve kartlarının iptal edilmesi kararıyla büyük şok yaşadı. Haklıyken haksız duruma düştüklerini dile getiren aile, adaletin yerini bulmasını istedi.
Kazanın 17 Temmuz’da saat 17.00 sıralarında olduğunu anlatan baba Emrah Saltan, “Kaldırımın önünde kızım apartmanın önünde duruyordu. Ağabeyi ve komşularımızın çocukları da vardı. Motosiklet sesini duyunca bağırdım onlara. ‘Motosiklet geliyor çekilin’ dedim.Çok hızlı geliyordu, Nisa duymadı. Kızım yan tarafta duruyordu, motosiklet birden çarptı. Savurdu kızımı. Ardından kızımla ilgilenmeye başladık. Kazada 8’de 8 kızım kusurlu gösterilmiş. Kaza yapan tarafın yakınlarıyla aramızda telefonda tartışma oldu, birbirimize kırıcı laflar kullandık” diye konuştu.
Karşı tarafın kendilerini telefonla aradığını ve "baba olsaydın, sahip çıksaydınız’ biz haklıyız dediklerini iddia eden baba, karşılıklı, bende kızımın verdiği acı vardı, evladım gözümün önünde eriyordu. Kırıcı laflar oldu” şeklinde konuştu.
"13 gün yoğun bakımda kaldı"
Elif Nisa’nın 13 gün hastanede tedavi gördüğünü ve 5 günün kızı için kritik geçtiğini ifade eden baba Saltan, “Ölüm tehlikesi var denildi. Biz umutla bekledik. Sonra Allah’ım kızımızı bize geri verdi. Şu an kızımın ayağında kırık var alçıda. Platin takılabilir. Sağ kulağındaki kemik kırık, yüzde 40 işitme kaybı var. Beyin ödemi geçti. Başında 5 göçük var. Fazla yıpratmadan tedavisine devam ediyoruz” diye konuştu.
Kazanın ardından başlatılan sürecin kendileri için ağır olduğunu kaydeden Emrah Saltan, mahkemeye intikal eden bir durumun olmadığını bildirdi. Saltan, karşı tarafla yaşanılan süreci ise şöyle anlattı:
“Bizi tehdit ediyor’ deyip savcılığa başvuruyorlar. Savcılıkta bunu göz önünde bulundurarak benim, silah ve özel güvenlik kimlik kartımı, havalimanında çalışma iznimi ve apron kartımı iptal etti. Kartlarımın iptal edilmesinin sebebi ise ben 4 yıl önce aile arasında bir tartışma yaşadım. Mahkemeye çıktım, beraat ettim ama 5 yıl aynı suçu işlememe kararı verildi. Bu kez yine aynı suç olunca böyle oldu. Konuşmalarımızı ses kaydı yapıp, yaklaşık 10 sayfaya yakın ifade yazmışlar” dedi.
"Savunmam bile alınmadı"
Adaletin yerini bulmasını isteyen Emrah Saltan, “Adaleti bekliyorum, mağdur edildim. Şükür kızım yavaş yavaş düzeliyor. En azından iş konusunda mağduriyetim giderilsin. Yapılan insanlığa aykırı bir şey. İşim elimden alındı. Bunu bilerek ve araştırarak yaptılar. Hiçbir savunmam alınmadan benim kimlik kartım iptal edildi. Çalıştığım firma iş akdimin sonlandırıldığını bildirdi. Tek mutluluğumuz kızımızın hayatta olması” diye konuştu.
"İşimi kaybettim"
Kazayla ilgili hukuki süreci kızının sağlığına kavuşmasının ardından başlattığını dile getiren Saltan, “Hem işimi kaybettim, hem de kızımın sağlığının nasıl olacağını bilemiyorum” diye konuştu.
"Çok yıprandık"
Anne Betül Saltan, yaşanan olayda haklıyken haksız duruma düştüklerini belirtti. Maddi manevi kayıplarının yanında en büyük mutluluklarının, çocuklarının hayatta kalması olduğunu dile getiren Saltan, “Yoğun bakım sürecinde kızım 4 gün solunum cihazına bağlı yaşadı. Doktorlar kızımın kurtuluşunun büyük şans olduğunu söylediler. Şuan büyük bir çöküş yaşıyoruz. Kızımın devam eden tedavisinde ilerisinin nasıl olacağını bilemiyoruz. Çok yıprandık, sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz” dedi.
"Korkuyorum"
Günlerdir yatağında tedavisine devam edilen Elif Nisa Saltan ise, "Kaldırımın kenarında duruyordum. Geldi çocuk bana çarptı. Şu an iyiyim. Ayağım alçıda. Alçıyı çıkartmak istiyorum. Artık parka inmek istemiyorum çünkü korkuyorum” ifadelerini kullandı.