Olay, 5 Şubat 2020 Çarşamba günü saat 21.30 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi Yeni İstanbul Caddesi üzerindeki Piri Reis Parkı'nda meydana geldi. Akşehir Fen Lisesinden mezun olan Kadir Şeker, üniversiteye girmek için yeterli puanının olmaması nedeniyle Konya'ya gelerek dershaneye kayıt oldu. Teyzesinin yanında kalmaya başlayan Kadir Şeker, dershane dönüşünde Piri Reis Parkı'ndan evine giderken iddiaya göre Özgür Duran'ın (32) Ayşe Dırla'ya (35) şiddet uyguladığını fark etti. Kadir Şeker, müdahale etmek istediğinde Özgür Duran'ın tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre, yaşanan boğuşma sırasında cebinden bıçağını çıkaran Kadir Şeker, yere düştükleri sırada Özgür Duran'ı kalbinden bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Olaydan sonra gittiği teyzesinin evinde gözaltına alınan ve tıp fakültesini kazanmak için üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Kadir Şeker hakkında, "kasten adam öldürme, haksız tahrik ve silahtan sayılan bıçak" suçundan yargılanması ve suçu tahrik altında işlediği aktarılarak, Türk Ceza Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre de indirim yapılması istendi. İddianame Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
16 Eylül’de, Kadir Şeker’in Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edildi. Sanık genç tutuklu bulunduğu Konya E Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile duruşmaya katılırken, avukatları ve yakınları mahkeme salonunda yer aldı. Mahkeme heyeti dinlenen tanıklar, alınan ifadeler ve adli tıp raporları doğrultusunda Cumhuriyet Savcısından mütalaasını istedi. İddia makamı, sanığın haksız tahrik altında kasten öldürme suçu sübuta erdiğinden eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 3 ve 61 maddesi gözetilerek, 12 yıl ila 18 yıl arasında cezalandırılmasına, haksız tahrik dolayısıyla azami oranda ceza indirilerek asgari hadden ceza tayin edilmesini istedi.
Şeker, yargılandığı Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Şeker'in cezası, olayın haksız tahrik altında gerçekleşmesi nedeniyle 15 yıla, iyi hal hükümleri uygulanarak 12,5 yıla düşürüldü. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, kararla ilgili İstinaf Mahkemesi'ne Cumhuriyet Savcısının mütalaası doğrultusunda haksız tahrik indiriminin üst seviyeden uygulanmasını istedi.
Araçta eroinle yakalandılar
Kadir Şeker davası devam ederken, Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, Antalya yolunda içerisinde Kadir Şeker’in dayak yerken kurtardığı Ayşe Dırla ile Murat Hanlı’nın bulunduğu aracı durdurdu. Araçta yapılan incelemede 900 gram eroin ele geçirildi. Dırla ile Hanlı, sorgulanmak üzere Narkotik Şube Müdürlüğüne götürüldü.
Özgür Duran’ın annesinden suç duyurusu
Bugün sabah saatlerinde ise öldürülen Özgür Duran'ın annesi Mübeyyen Güner Dalkılıç ile kardeşi Niyazi Remzi Duran Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek, Ayşe Dırla hakkında suç duyurusunda bulundu. Oğlunun uyuşturucu madde satılmasına izin vermediği için öldürüldüğünü ileri süren Dalkılıç, ‘elimde belgeler var’ diyerek Kadir Şeker’in kiralık katil olduğunu iddia etti. Dalkılıç, “Ayşe Dırla ve Murat Hanlı 1 kilo eroinle yakalandı. Ben onların azmettirdiğine ve kiralık katil tuttuğuna inanıyorum. Sevgilisi Murat’a diyor, ‘Kadir parka yerleşti Murat, haberin olsun.’ Murat da diyor ki; 'O gelmek üzere, dikkatli ol. Görmesin seni' O da; ‘tamam gülüm’ diyor. Tuzağa bakın. Evde tartışıyorlar, kadın parka gidiyor. Oğlumu arayıp, ‘parktayım gel diyor. Kadına şiddet de yok. Madem benim çocuğum şiddet uyguladı, karakola gitseydi. Çünkü şiddet yok, darp raporu yok. Kadir’in kiralık katil olduğunu düşünüyorum” dedi.
“Kadir Şeker’i katil olarak tuttular”
Olayda kadına şiddet olmadığını savunan Dalkılıç, “Bugün uyuşturucu maddesiyle Ayşe Dırla ve Murat Hanlı yakalandı. Ben bunlardan şüpheleniyordum zaten. Kadına şiddet diye bir şey yoktu. Benim çocuğumu orada susturdular. Uyuşturucu madde satmasına izin vermediği için, benim çocuğumu yok ettiler. Kadir Şeker’i de katil olarak tuttular. Elimde bu şahısla olan yazışmaları ve resimleri var. Özgür öldükten 2 hafta sonra onun eşyalarının üzerinde hayat yaşıyor. Videolar paylaşmışlar” diye konuştu.
“Öldüğünü ispat etmek için morgdaki halinin fotoğrafını çekmişler”
Dalkılıç, oğlunun morgdaki fotoğrafının çekildiğini ve bunun ölümün ispati olarak çekildiğini ileri sürerek, “Özgür ölmüştür’ diye morgdaki halini çekmişler. Kimin çektiğini bilmiyorum. Çekiyorlar ve Ayşe Dırla’nın kardeşine atıyorlar. Bunu ne için attılar? Kime neyi ispatlamak için attılar? Bu bir suçtur. Ben ailesiyim, ben çekemiyorum” ifadelerini kullandı.
“97 saniyelik telefon trafiği”
Öldürülen Özgür Duran’ın kardeşi Niyazi Remzi Duran ise ağabeyinin 19 suçtan sabıkası olduğu yönünde iddialar olduğunu, bunun gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Bu olaylar yüzünden işinden ve eğitiminden olduğunu söyleyen Duran, ağabeyinin öldürülmesi olayında sadece Kadir Şeker’in olmadığını ileri sürerek, “Ağabeyim yerde can çekişirken Kadir Şeker’in tekme attığı yazıyor. ‘Lanet olsun’ şeklinde deyip gittiğini söylüyor. Ardından Kadir Şeker, 97 saniyelik bir telefon trafiğine giriyor. Sadece ‘öldü’ kelimesi dikkat çekiyor. Kim, nerede, niçin, neden öldü, kim öldürdü yok. Biz haksızlığa uğradık. Ben okulumdan takımımdan atıldım. Ben bu vatanın evladı değil miyim? 2 sene sonra ben askere gideceğim, ben kimi savunacağım? Abimin katilini mi koruyacağım” dedi.