Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu'nun konuyla alakalı yapıtğı açıklama şu şekilde:
"11.05.2018 tarihinde, Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, ulusal basında da ciddi şekilde yankı uyandıran, Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kurulu olarak bizim de müdahil olduğumuz, Eskrim öğretmeninin duruşmasında mağdurlar dinlenmiş, sanık savunmasını yapmış ve tek celsede dava, karar aşamasına gelmiş ve savcılık makamı esas hakkında mütalaasını vermiştir. Sanık avukatları, davanın esası hakkında beyanda bulunmak için, mahkemeden süre istemişler ve duruşma 22.06.2018 tarihine ertelenmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ilgili maddeleri uyarınca, mahkeme heyeti tarafından, duruşmanın gizli yapılmasına karar verilmesi ve mağdurların içinde 18 yaşından küçük çocukların bulunması nedeniyle de dosya kapsamıyla ilgili ayrıntılı bilgi veremeyeceğimizi beyan ederiz.
Bu davanın ulusal basında etkin bir şekilde yer alması sebebiyle de, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı alışık olmadığımız bir şekilde, Alanya’da müdahil olarak kabul edildiği bir davanın duruşmasına katılmıştır. Bu durum medyanın gücünü ve bizlere verdiği desteği bir kez daha göstermektedir.
Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin heyeti tarafından, Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları Kurulu olarak dava dosyasına müdahillik talebimiz kabul edilmiştir. Mağdurların, daha fazla mağduriyete uğramalarını önlemek adına, mahkemelerin bu duyarlılığının devam etmesini talep ederiz.
Şöyle ki; Anayasanın 59. Maddesi uyarınca, devlet her yaştaki Türk vatandaşını spora teşvik etmekle ve başarılı bir sporcuyu korumakla yükümlüdür. Sporda tacizin iki boyutu vardır; hem çocukların kişisel mağduriyetlerine sebep vererek sağlıklı bir birey olmalarını engellemekte, hem de spordaki ulusal- uluslararası başarılarını engellemektedir. Bu durum, yaşı küçük olması sebebiyle tacize uğradığının farkına varamayan-hatta bunu sevgi gösterisi olarak algılayan ya da tacize uğradığını kendine bile itiraf edemeyen, toplumsal baskı nedeniyle ailesinden korkan, suçlanmaktan korkan, duruşmalarda sanığı görünce ağlama krizlerine giren masum çocuklarımıza; “yıllardır tacize uğradığın halde neden şikayet etmedin? diye soru sorduran yargı zihniyetinin bir an önce değişmesi ve dönüşmesi gerektiğini göstermektedir.
Anayasaya ve ülkemiz tarafından kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesine göre çocukları korumak devletin yükümlülüğü altındadır. Çocuklarını koruyamayan bir devletin güvenilirliğinden bahsetmek mümkün değildir. Devlet mağdur çocukları terk etmemeli, yeni mağdurların ortaya çıkmasını engellemelidir. Yetkililerin, kamu kurumlarında ve özel sektörde çalışan vatandaşların; kadına karşı şiddet, istismar ve çocuk istismarıyla ilgili çok daha bilinçli olmalarını sağlamak amacıyla eğitim almaları gerekmektedir.
Bizler Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak; Alanya’nın özellikle son yıllarda sürekli, kadına karşı şiddet, istismar ve çocuk tacizleriyle anılmasından son derece rahatsız olduğumuzu ve bu nedenle yetkilileri göreve ve duyarlı olmaya davet ettiğimizi basına ve kamuoyuna bildiririz."